Emil Cioran… Romanyalı pesimizmi, şüpheciliği ile ünlü filozof. 24 yaşındayken annesi onu doğurduktan sonra mutsuz olduğunu, bunu bilseydim eğer seni doğumayıp mutlaka kürtaj yaptırırıdım demesi üzerine, varoluşu için önemli bir ip ucu elde ettiği söylenir. Demek ki kazayla doğabiliyor insan, o halde hayatı ciddiye almaya ne gerek var?
Eserlerinde acı çekmeye, ölüme, yokoluşa dair düşünceleri okunacak olan Cioran, aslında hep ötelediğimiz, üzerinde çok konuşmak ve düşünmek istemediğimiz gerçekleri bize hatırlatıyor.
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üzerine adlı kitabından bazı alıntılar:
-üretmek kolaydır,zor olan yeteneklerini kullanmaya tenezzül etmemektir.
-başkalarının yaptığı şeyi bizim daha iyi yapabileceğimizi düşünürüz hep.bizzat bizim yaptığımız şeyler hakkında ne yazık ki aynı kanıya sahip değiliz.
- sabahtan akşama kadar ne yapıyorsunuz? kendime katlanıyorum.
--başkalarının her kusuru bende de var,ama yine de onların yaptığı her şey bana tuhaf görünür.
-ölüm karşısında “giz” ile “hiçbir şey” arasında,piramitlerle morg arasında durmaksızın salınıp duruyorum.
-eskiden,bir ölünün önünde sorardım kendi kendime:”bunun doğması neye yaradı?”şimdi, aynı soruyu, her canlıdan önce kendime soruyorum.
-hiçbir şey yapmıyorum,kabul.ama saatlerin geçtiğini görüyorum-bu,onları harcamaya çalışmaktan iyidir.
-her düşünce bastırılmış bir duygudan kaynaklanır.
-ne zaman bir hakarete uğrasam,intikam arzusundan kendini tamamen kurtarmak için,kendimi mezarımda sessiz,sakin hayal ettiğim bir zaman oldu.ve hemen yatışıyordum böylece.cesedimizi fazla küçümsemeyelim.fırsat olursa işe yarayabilir.
-olayların görünüşüyle yetindiğimiz sürece seçim yapar,kesin kararlar veririz,derine dalar dalmaz,artık ne seçim yapabiliriz ne de kesin kararlar alabiliriz,sadece görünüşe üzülürüz…
-pişmanlığın üstünlüğü:yapmadığımız eylemler bizi izlediklerinden ve bizim de onları aralıksız düşündüğümüz için,bilincimizin tek içeriğini oluştururlar.
-bu an,hala elimde,akıp giden öteki,benden kaçan,batıp giden şu öteki.gelecek an ile görüşecek miyim?ona karar veriyorum:orada,bana ait ve henüz uzakta.sabahtan akşama dek, geçmişi üretip durmak!
-her şey olma duygusu ve hiçbir şey olmamanın gerçekliği.