Tam oradasın şimdi. Buralara geldiğinde ne olacağını hiç düşünmemiştin. Aynada sende yeni olanın, "büyümüş" olanın ne olduğunu aramaktasın. "30 yaşından sonra aldığın kilolar üzerine yapışır" diyor etraftakiler, böyle düşük kaliteli kaygıların kenarındasın. Belki de onlar haklılar; "aklı başında bir kadın olmak" konusunda düşünmelisin. Bol bol su içip, sigarayı bırakıp, sebze ağırlıklı yemekler pişirip, buzdolabına rejim listeleri yapıştırıp...
Ve falan ve filan... Oysa sana sorsalar, şimdiki gözlerinin farkını söyleyemezsin çocukluk fotoğraflarından! Öyle değil mi? Her kış usturuplu ayakkabılar giyinip, ama her kış eskidenki gibi yuvarlak burunlu, kırmızı çizmeler almayı gizlice planlayan ve hemen vazgeçip bu acayip fikirden zevahiri toplayan...
Ve falan ve filan... Artık yaşını sorduklarında "girdiğini değil bitirdiğini" söylüyorsun sen, ama hala alışamadın buna; acıklı bir yalan atıyorsun hissini çıkaramıyorsun içinden. Sana sorsalar, dirayetli, basiretli, güçlü-kuvvetli, kafası net, hayatını yoluna koymuş bir kadın olamadan, sel basması gibi sanki, gün almaya başladın otuzundan.
Belki de bütün yıllar içinde, yavaş yavaş değil de tam yaşını düşündüğü anda, aniden yaşlanır insan...
ECE TEMELKURAN
ECE TEMELKURAN